Bugün Ne İzlesem : The Platform 2

The Platform 2 (El Hoyo 2) – İnceleme ve Analiz

Netflix’in 2019 yılında yayınladığı The Platform (El Hoyo), toplumsal sınıf ayrımları, kapitalizm eleştirisi ve insan doğasının karanlık yönlerini ele alan distopik bir bilim kurgu-gerilim filmi olarak büyük yankı uyandırmıştı. Film, izleyicileri derin bir sorgulamanın içine çekerken, açık uçlu sonuyla da birçok tartışmaya yol açtı.

Şimdi ise The Platform 2, bu distopik dünyanın daha da derinlerine inerek sistemin kökeni, yeni karakterler ve değişimin mümkün olup olmadığı sorularını masaya yatırıyor. İlk filmde Goreng’in fedakârlığının ardından, bu sistemin geleceği nasıl şekilleniyor? Bu devam filminde izleyiciyi neler bekliyor? İşte detaylı inceleme…

---

Konu ve Hikâye Gelişimi

Film, ilk yapımın bıraktığı yerden devam ediyor ve distopik hapishane sistemi içinde yeni karakterlerle yeni bir mücadele sürecine odaklanıyor. 333 katlı bu hapishane, “Dikey Öz Yönetim Merkezi” adı verilen, deneysel bir sosyal düzen olarak tanıtılmıştı. Her katta iki kişi bulunuyor ve ortak bir yemek platformu üstten aşağıya inerek, mahkûmların hayatta kalmasını sağlıyor. Ancak üst katlardaki mahkûmlar yemeklerin çoğunu tükettiği için, alt katlara kalan yiyecekler giderek azalıyor ve bu da kaosa, şiddete ve açlığa yol açıyor.

İlk filmde Goreng ve Baharat, adaletsizliğe karşı bir umut ışığı yakmak adına platformla birlikte en alt kata inmişti. Ancak, bu filmde onların kaderi büyük ölçüde belirsiz bırakılıyor. The Platform 2, yeni karakterlerin gözünden bu sistemin nasıl işlediğini, mahkûmların psikolojisini ve direniş çabalarını anlatıyor.

Yeni karakterimiz Perempuán (Milena Smit), hapishanenin işleyişine dair daha fazla şey keşfetmeye çalışırken, sistemin bilinmeyen yönleriyle yüzleşiyor. Film, bir yandan hayatta kalma mücadelesini anlatırken, diğer yandan otorite ve güç dinamiklerini de daha detaylı inceliyor.

---

Filmde İşlenen Temalar ve Derin Anlamlar

İlk film gibi, The Platform 2 de izleyiciyi birçok ahlaki ve sosyal soru üzerine düşündürüyor:

1. Kapitalizm Eleştirisi ve Sınıfsal Uçurumlar

Film, günümüz dünyasında zengin ve fakir arasındaki büyük uçurumu açık bir metafor olarak kullanıyor. Zenginler (üst katlar) kaynakları bencilce tüketirken, alt tabakada yer alanlar (alt katlar) hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Bu durum, günümüz ekonomisine dair de çarpıcı bir eleştiri sunuyor. Eğer insanlar dayanışma içinde hareket edebilse ve eşit paylaşımı sağlasalar, herkesin hayatta kalabileceğini ancak bireysel açgözlülüğün ve bencilliğin bunu engellediğini gösteriyor.

2. İnsan Doğasının Karanlık Yüzü ve Hayatta Kalma İçgüdüsü

The Platform 2, insan psikolojisine dair çarpıcı sahneler sunuyor. Açlık, çaresizlik ve umutsuzluk gibi unsurlar mahkûmların zamanla ahlaki değerlerinden uzaklaşmasına ve insanlık dışı davranışlar sergilemesine neden oluyor.

Filmde bazı karakterler, üst katlara çıktığında alt kattayken maruz kaldıkları acımasızlığı unutup kendi zalimliklerini sergiliyor. Bu, gerçek hayatta da sıkça karşılaşılan güç ve konum değişimi sonrası insanların nasıl değişebildiğini gösteren bir metafor.

3. İsyan ve Direniş

İlk filmde Goreng, sistemin değişebileceğine inanan bir karakterdi. The Platform 2’de ise bu inanç farklı şekillerde ele alınıyor. Bazı karakterler sistemi yıkmak isterken, bazıları ona uyum sağlamak zorunda kalıyor.

Film, şu soruyu tartışmaya açıyor: Sistemi değiştirmek mümkün mü, yoksa bir kez içine girdikten sonra ona uyum sağlamak zorunda mı kalıyoruz?

---

Görsel ve Teknik Unsurlar

Film, ilk yapımın atmosferini koruyarak izleyiciye klostrofobik ve kasvetli bir ortam sunuyor.

Renk Paleti: Soğuk, gri ve kahverengi tonlar ağırlıkta. Bu da hapishane sisteminin umutsuzluğunu ve depresif atmosferini destekliyor.

Kamera Kullanımı: Dar açılar ve karakterlere yakın çekimler, izleyicinin gerilimi ve sıkışmışlık hissini daha fazla hissetmesini sağlıyor.

Müzik ve Ses Kullanımı: Gerilim unsurlarını destekleyen minimal ve rahatsız edici müzikler, açlık ve korku hissini izleyiciye doğrudan geçiriyor.

---

Final ve Sonuç

The Platform 2, ilk filmin oluşturduğu felsefi ve sosyal eleştiriyi devam ettiren ve bu eleştirileri daha da derinleştiren bir yapım. Sistemin değişip değişemeyeceğine dair soruların yanı sıra, insanların bencilce davranışlarının nelere yol açabileceğini de sert bir şekilde yüzümüze çarpıyor.

Filmin finali, tıpkı ilk filmde olduğu gibi açık uçlu bırakılmış ve izleyicinin yorumuna bırakılmış olabilir. Ancak, bu devam filminde sistemin daha fazla detaylandırılması ve yeni karakterlerin eklenmesi, serinin evrenini genişletmiş görünüyor.